Kıskançlık Sevgi Mi? Öz güven Eksikliği Mi?

Kıskançlık sevgi mi? Öz güven eksikliği mi? Kıskanmak sevgi gibi gösterilse de aslında öz güven eksikliğinden başka birşey değildir. Çoğumuz büyüdüğümüz çevrede seven insan kıskanır, sözünü duyarak büyüdük. Biri bizi kıskandığında ya da biz birini kıskandığımızda bunu sevgi ile açıkladık. Oysa sevgi ve kıskançlık hiçbir zaman dost olamayacak iki ayrı duygudur. Sevgi ve kıskançlık aynı yerde durabilir mi? Hayır çünkü ikisi de birbirine zıt duygulardır.

Kıskançlık Nedir ?

Kıskançlık; şüphe, kurgu ya da rekabetten kaynaklanan ruh halidir, Kıskançlık içinde aşırı sahiplenme ve aidiyet duyguları barındırır. Toplumda aşırı sevilme olarak tanımlansa da kıskançlık, sağlıksız ve normal olmayan bir duygudur. Kıskançlık kişide sevginin değil öz güven eksikliği olduğunun göstergesidir. Kişide sağlıksız bir muhakeme yapısının varlığına, bazen de karışısındaki kişiye duyulan güvensizliğe işarettir. Oysa gerçek sevgide güven, hoşgörü, karşısındakinin ihtiyaçlarına karşı hassasiyet ve denge vardır.

Kıskançlık duygusu çocukluğun onsekizinci ayı ile otuzaltıncı ayı arasında gelişmeye başlar. Kıskançlık davranış bozuklukları arasında sayılır. Kıskançlığın temelinde, kişinin kendisine güvenmemesi yatar. Kişide kıskançlıkla birlikte, öz güven eksikliği, ruhsal bunalım, depresyon, kaygı bozukluğu gibi problemler görülebilir.

Kıskanç İnsanın Davranışları

Kıskanç insan aldatılma konusunda takıntılı düşünceler geliştirir. Karşısındakini sürekli izler, sorgular, kontrol etmeye ve kısıtlamaya çalışır. Kıskançlık aslında başka rahatsızlıkların da göstergesidir. Her insan kıskançlık duygusunu yaşar. Önemli olan bunun yoğunluğu ve yaşanma şeklidir. Hepimizin bu dünyada geçtiği yollar ve bu yolların bizde bıraktığı etkiler farklıdır. Bu da her konuda olduğu gibi kıskançlık konusunda da farklı tepkiler göstermemize neden olur.

Kimi bu duyguyu dengede tutar, Kimi de bu duyguları hem karşı tarafa hem de kendisine zarar verecek yoğunlukta yaşar. Herkes kıskançılığın kötü bir duygu olduğunu kabul eder ama kıskanç olduğunu kabul etmeyebilir. Kıskanç olduğunu kabul etmeyen insan hiçbir zaman bu duygu ile baş edemez. Kendisini bu konuda değiştirmeyi düşünmez.

Kıskançlığın Temel Nedenleri Nedir?

Kıskançlık aslında özünde sevgiyi barındırmaz. Seven insan kıskanır sözü bir insanın hem kendini hem de ilişkide olduğu kişiyi kandırmak için söylediği en büyük yalandır. Aslında kıskançlığın temel nedenleri arasında; öz güven eksiliği, başkaları ile kendini kıyaslama ve kendini eksik bulma, başkalarını gözünde büyütme, kendi değerinin farkında olmama, Karşısındaki insanı kontrol etme arzusu, kendine güvenmeme, yetersizlik duygusu gibi nedenler sayılabilir.

Kıskançlık Duygusu Yok Edilir Mi?

Kıskanç kişiler hem kendilerine hem de ilişkide oldukları insanlara zor bir hayat yaşatırlar. Kıskanç kişiler devamlı şüphe ve tetikte olma hali içindedir. Bu kişileri etkin olarak öz güven eksikliği yönetir. Kendilerini yetersiz hissederler. Bu inançla hareket ettikleri için kendilerini bir eş için yetersiz hissederler. Kendi üzerinde değişiklik yapmak yerine eşlerini kısıtlama yoluna giderler. Çünkü kaybetme korkusu taşırlar. Eşleri daha yeterli birini bulduğunda onları terk edeceğinden korkarlar.

Kişi öncelikle kıskanç olduğunu kabul etmelidir. Aksi halde yaptığı herşeyi kendine göre haklı nedenlere dayandıracağı için hiçbir zaman kendini değiştirmek istemez. Dünyada hiç göz ardı edilmemesi gereken çok önemli olan bir gerçek var ki, kimse kimseyi değiştiremez. Bunu ancak o kişinin istemesi değişim için kendisinin bir adım atması gerekir.

Çok küçük yaşlarda başlayan kıskançlık duygusu tamamen yok edilemez ancak yönetilip kontrol altına alınabilir ve kişi daha sağlıklı ilişkiler yaşayabilir. Ama ilk adım kişinin kıskançlık duygusunun farkında olup kıskandığını kabul etmesi gerekir. Peki kıskançlık hakkında sizin düşünceleriniz nedir? Siz en çok hangi konuda kıskançsınız?